|
 |
|
www.diniresimler.tr.gg |
|
|
|
Site Admini:Resul Cengiz(12.04.2007) |
|
|
|
|
|
 |
|
Habbab bin Eret'in Müslüman Olması |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Habbab bin Eret'in Müslüman Olması
Habbab bin Eret, Ümmü Anmar adında İslâm düşmanı bir kadının azadlı kölesi idi. Demirci idi, kılıç yapardı. Peygamber Efendimizle öteden beri görüşür ve konuşurdu.
Resûl-i Kibriya Efendimiz henüz Dârü�l-Erkam�a yerleşmediği bir sırada gelip Müslüman oldu.
O günlerde Müslüman olmak ve hele Müslümanlığını ilân etmek demek, malından ve canından olmayı göze almak demekti. Buna rağmen, Hazret-i Habbab, zerre kadar korku eseri göstermeden İslâmla şereflendiğini kahramanca ilân ve izhar etti.
Kureyşli müşrikler, Müslüman olduğunu duyunca onu da eziyet ve işkencelere tabi tuttular. Ümmü Anmar hiddetinden çıldıracak gibiydi. Onu bağlattı, ateşte kızdırttığı demirle başını dağlattı. Hazret-i Habbab, geçim vasıtası olan mesleğiyle şimdi işkenceye uğruyordu! Ama nafileydi! Onun gönlü îmân ateşiyle çoktan tutuşmuştu.
Bir gün çıkıp Resûlullahın huzuruna geldi. Ümmü Anmar�dan ve başının ızdırabından şikâyet etti. Peygamber Efendimiz:
�Ya Rab! Habbab�a yardım et!� diye duâ etti.
Bu duânın hemen akabinde Ümmü Anmar şiddetli bir baş ağrısına mübtelâ oldu. Ağrının ızdırabından inler dururdu. Sonunda kendisine, başını ateşle dağlaması tavsiye edildi. Hz. Habbab da bir müddet onun başını dağladı.
Hz. Habbab ateş alevi içinde
Merhametten mahrum müşrikler, bir gün Hz. Habbab�ın gözleri önünde kocaman bir ateş yaktılar. Onu ateşin üzerine yatırıp, ayaklarıyla göğsüne bastılar. Bir müddet öyle bıraktılar.1
Seneler sonraydı� Hz. Ömer, İslâmın halifesi idi. Yanında Hz. Habbab bulunduğu bir sırada, İslâm uğruna çektikleri ezâ ve cefâyı kastederek:
�Yeryüzünde şu meclise bundan daha layık ve müstehak olan, sadece bir tek adam vardır,� diye konuştu. Hz. Habbab merak edip, �Yâ Emire�l-Mü�minîn! Kimdir o?� diye sordu.
Hz. Ömer, �Bilâl�dir� diye cevap verdi.
Hz. Habbab, �Yâ Emîre�l-Mü�minîn! O benim kadar işkence çekmemişti. Çünkü, müşriklerin eziyetlerinden Bilâl�i koruyan vardı. Benim ise, koruyucu hiçbir kimsem yoktu ve olmadı da� dedikten sonra müşrikler tarafından ateş içine yatırılmasını şöyle anlatmıştı:
�Birgün müşrikler beni tuttular. Ateş yaktılar. Ateşin içine beni sırt üstü yatırdılar. Sonra adamın biri göğsümün üzerine bastı. Yer soğuyuncaya kadar da beni bırakmadı!�
Bu sözlerinden sonra da Hz. Habbab, sırtını açtı. Ateş yanıklarından sırtı alaca olmuştu. |
|
|
|
|
|
|
 |
|
www.diniresimler.tr.gg |
|
|
|
|
|
 |
|
C.R (12.04.2007) |
|
|
|
|