Dinin direği namaz, namazların da en önemlilerinden birisi sabah namazıdır. Ancak Müslümanlık iddiasında mangalda kül bırakmayan; ama sabah namazını yatakta heba eden, camileri kimsesiz bırakan, buna rağmen Allah'ın yardımını uman, kuşlar ve meleklerle güne başlamak yerine stresli, huzursuz ve mutsuz bir hayat yaşayan, ezanlı semtlerdeki namazsız nesiller için bir hatırlatma!
'Namaz uykudan hayırlıdır' çünkü:
Uyku vücudun huzuru, namaz ruhun huzurudur.
Uyku yarı ölümdür, namaz olduğu gibi hayattır.
Uyku nefsin çağrısına, namaz ise Rabbin çağrısına uymaktır.
Uyku hayvanlarla ve mümin olmayanlarla ortak yanımızdır. Namaz ise müminin ayrıcalığıdır.
Sabah namazı bir Nûr'dur:
"Karanlıklarda mescidlere yürüyenlere kıyamet günü tam bir Nûr'u müjdele." [Ebu Davud, Tirmizi]
Sabah namazı cennettir:
"Sabah ve ikindi namazlarını kılan ateşe asla girmez!" [Müslim]
Olduğu gibi bir hazinedir:
"Sabah namazının iki rekât sünneti dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır." [Müslim]
Yatsı ve sabah namazı bütün bir geceye denktir:
"Yatsıyı cemaatle kılan gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Sabahı da cemaatle kılan gecenin tamamını ihya etmiş gibidir." [Müslim]
Bir sevap deryasıdır:
"Sabahı cemaatle kıldıktan sonra mescidde oturup işrağa kadar Allah'ı zikredene, ardından da iki rekât namaz kılana tam bir hac ve umre sevabı vardır! Tam bir hac ve umre! Tam bir hac ve umre!" [Tirmizi]
Onunla Allah'ın korumasında olunur:
"Sabah namazını kılan Allah'ın himayesindedir." [Müslim]
Sabah namazı olmadan başlayan gün şeytanın hâkimiyeti ile başlar:
Peygamber aleyhisselamın yanında, uyuyup sabah namazına kalkmayan birinden söz edilince şöyle buyurdu: "Şeytan o adamın kulağına işedi." [Buhari-Müslim]
Mümini münafıktan ayırır:
Bir gün Peygamber aleyhisselam sabah namazını kıldıktan sonra "Filanca namaza geldi mi?" diye sordu. "Hayır!" dediler. "Filan..." diye sordu. "Hayır!" dediler. O zaman buyurdular ki: "Yatsı ve sabah namazı münafıklara en ağır namazlardandır. Bu namazların sevabını bilselerdi, sürünerek de olsa cemaate gelirlerdi." [Nesai]
Şahidi meleklerdir:
"Aranızda bir gündüz melekleri bir de gece melekleri dolaşır. Sabah ve ikindi namazlarında birleşirler; aranızda dolaşanlar gider, yenileri gelir. Kendisi en iyi bildiği halde Allah onlara sorar: 'Kullarımı nasıl buldunuz?' Onlar da: 'Biz ayrıldığımızda namaz kılıyorlardı, onlara gittiğimizde namaz kılıyorlardı.' derler." [Buhari]
Ödülü Allah'ın cemalidir:
Cerir İbnu Abdullah diyor ki: Bir gece Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin yanında idik. Aya baktı ve dedi ki: "Şu ayı gördüğünüz gibi Rabbinizi de pürüzsüz göreceksiniz. Sabah ve ikindi namazlarını kaçırmamaya çalışın." [Buhari]
Sabah namazımız (Allah'ın himayesi) kaçmasın diye:
Bu namazı emredenin Allah olduğunu, bedelinin cennet veya cehennem olduğunu bilelim. Sabah ezanını vakti hatırlatma değil, davet olarak anlayalım. Namazı önemli bir iş olarak değil, en önemli görevimiz olarak görelim. Namazın hakkını verebilmek için Allah'a çokça dua edelim.
Gündüzleri ve akşamları günah bataklığı olmaktan çıkaralım ki, sabaha uyanacak kalbimiz olsun. Gündüzü gündüz, geceyi de gece olarak değerlendirmeye alışalım.
Erken yatıp erken kalkmadıkça akışın tersine yürümek zorunda kalmaya devam ederiz. Yatsıdan önce az da olsa uyumayalım ki gece uykusu bölünmesin. Akşam yemeğini uykuyu etkileyecek şekilde yemeyelim.
Namaz derdi olmayan bir çevreden, ezan duyulmayan bir semtten uzak duralım. Güne namazla başlayanlarla beraber olmaya gayret edelim.
Abdestli ve zikirli bir uyku uyuyalım. Sabah namazına kalkmaya kesin bir karar vererek uyuyalım. Saatlerimizi kuralım. Birbirimizi uyaralım. Eşler birbirine yardımcı olsun. Tek başına uyumamaya gayret edelim.
Gevşek uyanmayalım. Uyanır uyanmaz yatağı terk edelim. Abdest alalım. Hemen camiye koşalım.
Abdullah İbn Mesud radıyallahu anh diyor ki: "Bizde münafıklığı bilinenden başkası cemaatten geri kalmazdı. Adam hastalandığında, saftaki yeri boş kalmasın diye, onu, iki kişi koltuğuna girerek camiye getirirlerdi." [Müslim]
|